Bağımlı Dünyamız

Bağımlılık Nedir Ve Bağımlılık Çeşitleri.

Bağımlılık nedir? Bağımlı Kimdir? Öncelikle madde kullanan herkesin “bağımlı” olma riski vardır. Daha önce de bahsedildiği gibi, bağımlılık biyo-psiko-sosyal bir hastalıktır. Kişinin alışılmış olan herhangi bir ilaç veya maddeye karşı engellenmesi imkânsız psikolojik ve fizyolojik bir ihtiyaç duyması, alınan miktarın ve alınma sıklığının giderek artması, alınmadığı zaman yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması ve bu ilaç veya madde alınmadan günlük hayatın sürdürülmesinin imkânsız hale gelmesidir. Bağımlılık süreklilik gösteren bir hastalıktır. Kişiyi uğradığı tüm kayıplara rağmen madde aramaya zorlar.

Bağımlılığın Altında Yatan Sebepler Nelerdir?

Bağımlılığın biyolojik, sosyal, psikolojik, davranışsal ve genetik nedenlerden kaynaklandığı bilinmektedir. Fakat nedenini tek bir etken ile açıklamak mümkün değildir. Olasılıkla birçok etken bir araya geldiğinde bağımlılık tablosu oluşmaktadır. Aile araştırmaları özellikle ikiz çalışmaları genetik ve çevresel etkenlerin önemini birbirinden ayırmamıza yardımcı olmaktadır. Evlatlık verme tipi araştırmalarda, çocukların biyolojik anne babalarından doğumdan kısa bir süre sonra ayrıldıkları ve bir daha haberdar olmadıkları durumlarda bile bağımlılık problemi olan ebeveynlerin çocuklarında, “bağımlılık riskinde” anlamlı bir artış olduğu görülmektedir. Genetik olarak birden fazla genin bağımlılığın gelişimine katkıda bulunduğu kabul edilmektedir. Değişik sosyal gruplarda yapılan çalışmalarda bağımlılık gelişimi için farklı sosyokültürel teoriler geliştirilmiştir. Sosyokültürel faktörlerin araştırılması ne kadar zor olsa da çevresel olayların bağımlılık gelişiminde önemli bir risk olduğunu bilmekteyiz.

Bağımlılık sadece alkol, sigara ve madde bağımlılığı ile sınırlı değil. Tekrarlayıcı davranış bozuklukları ile giden kumar, internet, dijital oyun, alışveriş, cinsellik, egzersiz, aşırı çalışma, akıllı telefon bağımlılığı gibi davranış bağımlılıkları bireylerin hayatını olumsuz etkiliyor. Davranışsal bağımlılıkların önlenmesinde aile yaklaşımının önemli olduğunu belirten uzmanlara göre, aile içi iletişimin güçlü olması, ergenlerin ihtiyaç duyduğu saygı ve sevgiyi aile dışında aramalarına engel oluyor.

Son dönemlerde tekrarlayıcı davranış bozuklukları ile giden kumar, internet, dijital oyun, alışveriş, cinsellik, egzersiz, solaryum, aşırı çalışma, akıllı telefon bağımlığı, Facebook bağımlılığı gibi beynin haz merkezini uyaran, yineleyici ve zorlantılı davranışlarla ilerleyen durumlar önemli hale gelmiştir. Davranışsal bağımlılık dediğimizde bireyin bir davranışı kendi iradesi ile sonlandırma yeteneğinin kaybı anlamına gelmektedir. Kişi internette ya da telefon başında saatlerce zaman geçirip günlük aktivitelerini gerçekleştirmekte zorlanıyorsa özellikle günlük hayatın her dakika içerisinde olan internet ve akıllı telefon gibi teknolojik bağımlılıklar bir süre sonra beyinde uyuşturucu maddelerin yapmış olduğu etkinin benzerini yapmaktadır.

BU ÖNERİLERE KULAK VERİN!

Aile içi iletişimi arttırmak için girişimlerde bulunmak

Aile içi belli kurallar koymak

Çocuğun ilgi alanları hakkında bilgi sahibi olmak ve bu alanlarda kendisiyle ortak paylaşımlarda bulunmak

Aile içi iletişimi arttırmak ve aidiyet duygusunu hissettirmek

Özgüvenini artıracak küçük sorumluluklar vermek

Pozitif yönlerini ve davranışlarını desteklemek

Kendi yeterliliğini göstermesine yardımcı olmak

Ailece birlikte geçirilen zamanları arttırmak

Aile içinde bir birey olduğunu fark ettirmek, alınacak kararlarda fikirlerini almak ve uygulamak

Ev içi kuralların belirlenmesi ve kural ihlali sonucunda söylenen yaptırımların uygulanması

Profesyonel yardım almak

Başa dön