Telapati programları sayesinde telefonlara ihtiyacımız kalmayacak.Eski uzay filmlerindeki ışınlanmalar sayesinde vasıtalara gerek kalmadan istediğimiz yere gidebileceğiz.İnananılır gibi gelmiyormu? Daha önceki nesillerde telefon, bilgisayar,tv ve uzaya seyahata inanmıyorlardı ama hepsi gerçekleşti.şunu bilmeliyizki zihin olmayacak bir şeyi düşünmez.ve hayal de edilemez.Biz bunları düşünebiliyorsak nedeni bu durumları gerçekleştirme olasılığımızın çok yüksek olmasıdır.
Zihin muhteşem bir yazılım programıdır.bu yazılım programı sürekli güncellenir
Bilinçaltı
Alışkanlıklar ve davranış kalıpları bilinçaltımızda yer alan otomatik
pilot sistemleridir. Düşünmeden yaptığınız her şey otomatik pilotun eseridir.
Bilinçli zihnimiz, zihnimizin ortalama %10unu oluşturur, %90lık bilgi
bilinçaltında depolanır. Bu yüzden bizi idare eden bilinçaltımızdır.
Bilinçaltı bilincin bir diğer cephesi, bilinç eşiğinin altında, bu
nedenle de bilinçten önce varolan bilgilerle (enformasyon)
ilgilidir. Bu bilginin simgesel değeri, bizim
“duyumsayabileceğimiz” bir düzlemin altında gerçekleşir … Burada,
gözlerimizle görebileceğimiz ultraviyole elektromanyetik ışınların ötesinde yer
alan ışınlar, kulaklarımızın işitebileceği düzeyin ötesinde yer alan
sesler/titreşimlere benzeyen bilinçaltı unsurlar yer almaktadır.
Bilinçaltının Yasaları
Bilinçaltının yasaları sizin inanç ve kabullerinizdir. Kabul ettiğine ve
inandığına ulaşırsınız. Bilinç kabul verir, bilinçaltı inanır.
Paranın zor kazanıldığına inanıyorsanız önünüze parayı zor şartlarda
kazanmanızı sağlayacak deneyimler gelir. Çünkü bilinçaltı inançlarınız
gerçeğinizi yaratır. Ancak bilinçaltına yerleştirdiğiniz bu inancı
değiştirmeniz mümkündür.
Biz bilinç gücümüzü bir fikri kabul etmek için kullanırız, bilinçaltımızda
sonuçları kendimize çekmek için kullanırız. Bilinçaltını bilgisayarın sabit
diski gibi kabul edersek ekranda gördüklerimiz de yaşamınızın gerçekleridir.
Öyleyse, şimdi yaşamınızda deneyimledikleriniz bilinçaltınızdaki inançlarınızın
yansımasıdır. İnancınızı değiştirin yaşamınız değişsin…Dikkat edin!!!
İnandığınızı düşündüğünüz şey değil. Bilinçaltınızda kayıtlı olan gerçek
inancınız.
O halde bilinçaltımızın neye inandığını nasıl bileceğiz? Sadece gerçeğimize
bakarak. Gerçeğimiz yaşamımızın aynasıdır. Bize içsel inançlarımızı
yansıtır.
inançları yeniden programlamak elimizdedir.
Bilinçaltınız sizinle konuşur mu?
Evet, altıncı his ya da sezgileriniz ile.
Bilinçaltından rehberlik veya yardım istediğinizde kendinizi bir şey yapmak
zorunda hissedebilirsiniz. Cevabı rüyalarınızda görebilirsiniz. Ya da
zihninizde açılan ekranda anlık görüntüler oluşabilir. Bilirsiniz ki burada
sizin için bir mesaj vardır…
Aynı şekilde içsel olarak bir kitabı okumaya, bir insanla konuşmaya
yönlendirilebilirsiniz. Bakarsınız ki aradığınız cevap o kişide veya o
kitaptadır.
insanların bilinçaltından doğal bir şekilde bilgi alma yolları çeşit
çeşittir.Bazıları duygu olarak, bazıları vizyon olarak bazıları da işitsel
olarak alırken, diğerleri de dışarıdaki bir kaynağa yöneltilerek bu bilgilere
erişir, şarkılar, kitaplar, şiirler, vb..
Zihnin bilinç ve bilinçaltı işlevlerini daha iyi anlamanız için bahçe ve
bahçıvan örneğini verebiliriz. Bilinçaltınız bahçe ise bilinciniz bahçıvandır.
Günler, haftalar boyunca bahçenize tohumlar ekersiniz. En önemlisi ektiğiniz
tohumların da farkına varamazsınız. İyi ya da kötü mahsul almanız, ektiğiniz
tohumlara bağlıdır. İyi mahsul alıyorsanız zaten mesele yok ama kötü mahsul
alıyorsanız, bunun neden olduğunu anlayamazsınız. Çünkü nasıl bir tohum
ektiğinizi çoktan unutmuşsunuzdur. Eğer buğday ekerseniz, üzüm toplayamazsınız
ya da kaktüs ekerseniz incir elde edemezsiniz. Bilinçaltı, bilinç gibi aceleci
değildir, çok sabırlıdır. Eğer kötü tohumlar ektiyseniz, zamanı gelince siz hiç
farkında olmadan meyvelerini acı acı tattırır. Bu nedenle düşüncelerinizin
kontrolünü ele almalısınız.
Birçoğumuzun başından geçmiştir: Sabah önemli bir işimiz varsa ve şu saatte
mutlaka uyanmalıyım diye kendimizi şartladıysak çoğu zaman dakikası dakikasına
tam da o anda uyanırız. Bilinçaltı kendi saatini kurmuştur çünkü.
Bilinçaltımız bazen bizimle konuşur. Sezgiler yoluyla algıladığımız bu hislere
bazen kulak veririz bazen de vermeyiz. Hani bazen, “İçimden bir ses, şöyle
dedi” deriz ya, işte bu bilinçaltının sesidir. Örneğin havalandıktan kısa bir
süre sonra düşen uçağa binmeyen adam; “İçimden gelen bir ses ‘o uçağa binme’
dedi, bu nedenle içimdeki sesi dinledim ve hayatım kurtuldu” demiştir.”