Bilinçaltının Şaşırtan Gücü

1).“insanın beyin gücü öyle muhteşem bir güçtür ki, onu kullanarak isterse kişi kendini felç edebilir, komaya sokabilir, kendini imha da edebilir veya kanserini de yenebilir” Yeter ki beyin gücünü harekete geçirmeyi becerebilelim”
“Et taşımaya yarayan soğutuculu bir tren, temizlenmek için bir istasyonda duruyor. İşçiler vagonları temizlemeye başlıyorlar, işçinin biri bir vagonu temizlerken diğer işçi o vagonu boş sanıp kapısını dışardan kilitliyor.
Biraz sonra tren hareket ediyor, ve bir durak sonra et almak üzere bir istasyonda duruyor. Kapalı kalan işçinin vagon kapısı açıldığında işçinin
donarak öldüğü görülüyor. Fakat bir bakıyorlar ki, vagonun ısısı normal ısıda yani dondurucuya geçirilmemiş. Ama kapalı kalan işçi bunu bilmediği, donarak öleceğini sandığı için beyin aynen donmanın şartlarını hazırlayarak, donmanın tüm belirtilerek göstererek vücudunu buna uyduruyor.”

2).ABD’deki ünlü tıp araştırmaları merkezi olan Mayo Clinic tarafından yapılan bir araştırmada obezite problemi olup da zayıflamak isteyen kişiler, iki gruba ayrılır. Birinci gruba çeşitli egzersizler ve hareket aktiviteleri önerilir. Diğer gruba ise sürekli hep daha zayıf olmayı düşünmeleri ve devamlı olarak “Zayıfladım, artık daha zayıfım” diyerek daha zayıflamış hallerini düşünmeleri söylenir. Araştırmanın amacı doğrultusunda her iki gruptan da beslenme alışkanlıklarını kesinlikle değiştirmemeleri istenir. Bir ay sonra aktivite grubu ile düşünce grubu arasında zayıflama konusunda hiç bir fark olmadığı ve çalışmaya katılan tüm bireylerin 1-3 kilo arasında zayıfladıkları belirlenir. Bu çalışma gösteriyor ki, düşünce ile bilinçaltını etkilemek mümkündür. Bilinçaltı siz ne istiyorsanız ona göre kendini düzenlemekte ve organizmayı yönetmektedir.

3).Bilinçaltının şaşırtan gücü

Bu araştırmada basketbol oynayan öğrenciler üç gruba ayrılıyorlar. 

İlk grup basketbol topunu fileye sokabilmek için 20 gün boyunca fiziksel antreman yapıyor. Ter döküyor.

İkinci grup hiçbir şey yapmıyor,yan gelip yatıyor

Üçüncü grupsa 20 gün boyunca her gün zihinsel antreman yapıyor. Yani zihinlerinde hayali olarak topu tutuyorlar, paslaşıyorlar, çok güzel atışlar yapıyorlar, terlediklerini hissediyorlar, inanılmaz güzellikte bir maç çıkararak seyircinin alkış seslerini duyuyorlar, maç bitiminde gelen tebrikleri kabul ediyorlar.

20 GÜN SONRA NELER OLDU?

20 günün sonunda her gün antreman yapan ilk grubun performansında % 24‘lük bir artış oluyor.

Yan gelip yatan ikinci grupta, beklenilebileceği gibi, hiçbir değişiklik yok.

Zihinsel antreman yapan üçüncü grubun performansında da % 23’lük bir artış oluyor.

Dikkat edin! Topu ellerine bile değdirmeden hemen hemen ilk gurup kadar başarı sağlıyorlar. Yani bilinçaltı beş duyunun etkili bir şekilde kullanıldığı ve canlı hayallerin kullanıldığı bir senaryonun sürekli tekrarlanmasıyla, aslında henüz gerçekleşmemiş şeyleri gerçekmiş gibi kabul etmeye başlıyor ve beyne bu sinyali gönderiyor.

Ne müthiş bir güç öyle değil mi?

Maalesef korkularımız da bu yolla oluşuyor. İnsanoğlunun doğuştan sahip olduğu iki temel korku var: Düşme ve ses korkusu. Kalan bütün korkularımızı süreç içerisinde öğreniyoruz… Nasıl mı? Hepimizin korktuğumuz şeylerle alakalı senaryolarımız var. Bunlar olumsuz görüntüler, sesler ve hisler içeriyorlar.

Düşüncelerimiz kendilerini gerçekleştirme kehanetine sahiptirler. Çevremizdekilerin iyi yönlerini görürsek hep iyi insanlar, kötü yönlerini görürsek hep kötü insanlar çıkar karşımıza… Odaklandığınız şeyler yaşamınızın kalitesini belirler…

Bilinçaltının Şaşırtan Gücü
Başa dön